Pew Araştırma Merkezi’nin 2015-2017’de gerçekleştirdiği ve 2018’de yayınlanan anketinden, Yunanlıların kendilerine olumlu baktığını zaten biliyorduk; bu anket, %89’umuzun “kültürümüzün Avrupa’nın geri kalanından üstün olduğunu” belirttiğini gösteriyordu. Aynı zamanda Yunanlıların yüzde 66’sı “nazara inandığını” beyan etti; bu bir Avrupa rekoru.

Yunan araştırma enstitüsü Eteron tarafından yürütülen ve Ekim 2023’te yayınlanan bir başka araştırma da yukarıdaki bulguyu doğruluyor. Katılımcıların yüzde 62,5’i “Yunanlıların zekası ve kültürüyle öne çıkan önemli bir halk olduğuna” inanıyor.

Şimdiye kadar, çok iyi. Eğer kendi insanlarınızı övmezseniz, size tokat atarlar ya da daha kötüsünü yaparlar. Ancak aynı araştırmada bizi ilgilendiren başka bir yanıt daha var. Yunanlıların toplam yüzde 55,3’ü vatandaşlarına güvenmiyor ve soru şu: “Zekaları ve kültürleri ile öne çıkan önemli bir kişinin” üyelerine nasıl güvenmezsiniz? Neden kendi vatandaşlarından korkuyorlar? Onlara nazar edeceklerini mi sanıyorlar?

Karışıklık, Batılı toplumlar gibi geçiş halindeki toplumların bir özelliğidir. İnsanlar eskiyi tamamen reddetmeden önce yeniyi benimsiyorlar

Siyasi partilere göre dağılıma baktığımızda ise işler daha da karışıyor. Bazıları Yunanlıların üstünlüğüne ne kadar inanıyorsa, onlara o kadar az güveniyorlar: Aşırı sağ Spartalılara oy verenlerin %86,4’ü, milliyetçi Yunan Çözümü’ne oy verenlerin ise %85,7’si “Yunanlıların önemli bir halk olduğuna” inanıyor ancak Aynı zamanda Spartalı seçmenlerin yalnızca %23,4’ü ve Yunan Çözümü seçmenlerinin %29,8’i Yunan vatandaşlarına güveniyor. Yunan Çözümü liderinin ülke genelinde kurduğu telefonla pazarlama kanallarının nasıl ayakta kaldığını merak ediyor insan.

Öte yandan Spartalılara oy verenlerin yüzde 65,9’u “bazı durumlarda diktatörlüğün demokrasiye tercih edilebileceğine” inanıyor. Ancak Yunanlılara yalnızca %23,4 güvendiğine göre, bir Yunan diktatöre nasıl güvenebilirler? Bu da ne demek oluyor? Führer mi getirtecekler?

Karışıklık, Batılı toplumlar gibi geçiş halindeki toplumların bir özelliğidir. İnsanlar eskiyi tamamen reddetmeden önce yeniyi benimsiyorlar. Örneğin aynı ankette yüzde 50,1 serbest piyasa taraftarı, yüzde 35,6 merkezi planlamaya inanıyor ve aynı zamanda yüzde 55,9’u “devletin yeterince müdahale etmediğine ve özel sektörün çalışmasına izin verdiğine” inanıyor. “çok yaygın” derken, yalnızca %28,9’u “devletin çok fazla müdahale ettiğini” söylüyor.

Bu kafa karışıklığı, nüfusun en eski fikirlere sahip olan kesiminde en fazladır; bu kesim tam da en eski oldukları için aynı zamanda en güçlüdür. Bu, Yunanistan’daki aşırı sağ bulanıklığını açıklayabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir