Hamas’ın ideolojisindeki şok doktrini

Bu sefer kamuoyu tartışmasındaki “Evet ama”lar, Hamas’ın İsrail’in güneyindeki terörist eylemlerinin yol açtığı genel tiksinti içindeki acı uyumsuzluklardan çok azdı. Suçların görelileştirilmesi, marjinal istisnalar dışında her zaman anti-Semitizme eğilimli olan Yunan Solu’na dokunmadı bile: “İsrail’in saldırganlığından” bahseden Yunanistan Komünist Partisi, eski SYRIZA maliye bakanı Yanis Varoufakis, Harvard’daki bazı öğrenciler “buradaki suçluların Hamas olmadığını” ve “sorumluluğun yalnızca İsrail rejiminde olduğunu” iddia eden Harvard’daki bazı öğrencileri ve “işgalin sona ermesinin tek yol olduğunu” söyleyen olağan şüpheli, eski İngiliz İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’i savundu. çözüm.”

Batı kamuoyu, sol ve sağ, dehşet içinde IŞİD’i aşan 7 Ekim vahşetinin ardından kendini kurbanlarla özdeşleştirmeden edemiyor. Dans ederken ölenler ve açık hava festivalinden bir daha geri dönmeyenler kendi çocuklarıydı; kahvaltıda el değmeden kalan, kahve dolu kendi fincanlarıydı. Evrensel felç edici düşünce şuydu: “Biz de olabilirdik.”

Batı kamuoyu, sol ve sağ, dehşet içinde IŞİD’i aşan 7 Ekim vahşetinin ardından kendini kurbanlarla özdeşleştirmekten kendini alamıyor.

Hamas amacına ulaştı: Bu izlenim savaşında tek stratejisi nefreti, bastırılamaz yoğun nefreti ekmektir. Filistin halkının içinde bulunduğu kötü durum hakkında uluslararası kamuoyunun bilinçlendirilmesiyle ilgilenmiyor. Tam tersi. Dünyanın en aklı başında vatandaşlarını bile Gazze’nin yerle bir edilmesini istemeye itmek istiyor; onları insanlıktan çıkarmak; “Hey, bu canavarlar gittiği sürece bazı kadınların ve çocukların parasını ödemesinde sorun yok” demek; sosyal medyada Gazze Şeridi’ne gönderme yapan “satılık arazi, ormansızlaştırılmış, kıyı” gibi berbat şakalara izin verilmesi. Ve İsrail baskınlarla, Gazze’nin tamamen kuşatılmasıyla ve kara operasyonlarıyla, eşit derecede şiddet içeren ve ayrım gözetmeyen bir şekilde karşılık verdiğinde, terör örgütü kendini haklı hissedebilir. “Şimdi istismarcı kim, mağdur kim?” çığlık atarak asıl amacını doğrulayacak. Zaten İsrail güvenlik güçleri, önümüzdeki günlerde Gazze’den “zor görüntüler” gelebileceği konusunda uyarıda bulunarak, yurt dışından gelen dayanışmanın bozulmadan kalacağını umduklarını ifade etti.

Çıkmaz açıktır. Bu vahşetin ortasında insan, korkaklıkla, tavizcilikle, İslam düşmanlığıyla, antisemitizmle suçlanmadan nasıl insanlığını koruyabilir? Bir cevabım yok. Gazze’de yarısı yıkılmış okul bahçesinde bulunan küçük bir kız BBC’ye şunları söyledi: “Savaşsız oynamak isterim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir