Tüketici Hukuku


Tüketicilerin mal ve hizmet piyasasında yaptıkları alışverişler doğrultusunda yaşayabilecekleri mağduriyetleri önlemek adına tüketici hukuku olgusu, genel hukuk sistemi içinde yerini aldı. Tüketicileri korumak adına kanuni düzenlemelerin tarihi 1995 yılına kadar uzanırken, bu alanda imzalanan farklı konulara ait sözleşmeler ve emsal niteliğinde davalar ile kavramın sınırları net bir şekilde çizildi. Tüketicilerin mağduriyetlerini gideren, girişimcilerin “sömürü” adı verilebilecek kötü niyetli yaklaşımlarını önleyen ve sunulan mal ile hizmetlerde yakalanacak kalite standartlarının çerçevesini belirleyen hukuk kuralları ile tüm dünyada tedarikçi – müşteri ilişkilerini düzenledi.

Adana tüketici hakları avukatı


Tüketiciler Yaptıkları Alışverişin Karşılığını Alabilecek


Tüketici ile tedarikçi arasındaki ilişkileri yasal bir zeminde düzenlemek için oluşturulan tüketici hukuku kuralları, tüketicilerin yaptıkları ödemenin karşılığını alma beklentilerini bir hak olarak tanımladı. Yapılan alışveriş sonrası ayıplı mal veya hizmet, yanlış ürün teslimi, vb. mağduriyet oluşturabilecek tedarikçi girişimlerine yönelik yasalar ile gerekli koruma sağlanıyor.


Tüketiciler Yaşanılabilecek Her Duruma Karşı Güvende


Tüketici hukuku sadece ayıplı mal veya hizmetle ilişkilendirilmemelidir. Tüketici ile satıcı arasında imzalanan her türlü sözleşme, tüketici hukuku görev alanı içerisine girmektedir. Satıcı ile alıcı veya alıcıyı temsil eden kişi arasında imzalanan şu sözleşmeler, hukuk kuralları kapsamında değerlendirilmekte ve ihlal edildiklerinde ciddi yaptırımlar devreye girebilmektedir:
• Bireysel kredi sözleşmeleri (İhtiyaç, konut ve taşıt kredileri)
• Taksitli satış sözleşmeleri
• Abonelik sözleşmeleri (Elektrik, su, doğalgaz, internet, vb.)
• Mesafeli satış sözleşmeleri (Online ya da telefondan verilen)
• Devre veya uzun süreli tatillere ilişkin sözleşmeler
• Finansal hizmet sözleşmeleri
• Paket tur sözleşmeleri

tüketici hukuku


Tüketiciyi Yanıltacak ya da Eksik Bilgilendirecek Uygulamalar Yasaklandı


Tüketicileri korumak adına çıkartılan 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkına Kanun” ve “Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği” pek çok konuda önemli sınırlamalar getirdi. Önceki yıllarda karşılaşılan ve tüketici aldatmaya yönelik olduğu nedeniyle sıkça eleştirilen pek çok uygulama, tüketici lehine yapılan düzenlemeler ile rafa kalktı.


Tüketicilerin en çok şikayet ettiği düşük puntolu yazılan sözleşme şartları, yanıltıcı fiyat ve ürün tanıtımı gibi pek çok uygulamada tüketicinin eli güçlendi. Bu hususlarda yaşanabilecek tüm tüketici aleyhine faaliyetler, tüketici hukuku kapsamına girerek mağdur olan alıcının tüketici mahkemelerine başvurması ile çözüme kavuşturulmaktadır.


Yaşanan Uyuşmazlıklarda Çözüm Tüketici Mahkemelerinde


Tüketici hukuku temelini oluşturan alıcı ve satıcı haklarında yaşanacak anlaşmazlıklar, tüketici mahkemelerinde çözümlenmektedir. 6502 sayılı kanunda belirtilen, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ibaresi kesin bir dille anlaşmazlıklar için çözüm aranacak noktayı işaret etmiştir. Mahkemeler tüketim veya kullanım söz konusu olan durumları değil, bu durumların geçerli olmadığı hallerde yaşanan mağduriyetlerin çözümü için de yetkilidir. Yanlış uygulanan doktor tedavisi gibi herhangi bir sözleşmeye bağlı olmayan ve tüketim söz konusu olmayan durumlarda yaşanacak mağduriyetler için tüketici mahkemelerine başvurularak ihlal edilen hakların telafisi sağlanabilir.
Parasal Sınırlar Tüketicinin Başvuru Noktasını Belirliyor*
6502 sayılı kanun tüketici haklarını tanımanın yanında, olası mağduriyetler doğrultusunda tüketicinin izleyeceği yol haritasının sınırlarını da belirledi. İlgili kanunun 68. maddesi yanında “Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği” 6. maddelerinde bahsedilen parasal sınırlar, tüketicinin nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusuna çözüm getirdi. Yapılan düzenlemeler doğrultusunda tüketiciler, belirli parasal sınırlar tutarında tüketici hakem heyetine başvurarak haklarını arayabilecek.
2021 yılında tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurularda 7 bin 550 TL altında bulunan uyuşmazlıklar için başvuru noktası İlçe Tüketici Hakem Heyetleri olarak belirlendi. Büyükşehir statüsüne sahip illerde ise 7 bin 550 TL ila 11 bin 330 TL arasındaki uyuşmazlıklar için İl Tüketici Hakem Heyetine başvurulması gerekiyor.

istinaftan feragat dilekcesi örnegi


Ayıplı Malda Tüketicilerin Eli Artık Daha Kuvvetli


Satışı yapılan ürün veya hizmetin sahip olması gereken özellikte bulunmaması, kullanma kılavuzuna uygun olmaması ve reklamlarda bahsedildiğinden farklı bulunması ayıplı mal kapsamında değerlendirilmektedir. Tüketicilerin satın aldıkları ürünlerin ayıplı mal kapsamında olması halinde tüketiciler; tüketici hukuku kurallarına göre sözleşmeden dönebilir, onarım isteyebilir, satış bedelinden indirim yapılmasını talep edebilir ya da malın değiştirilme talebinde bulunabilir. Olası anlaşmazlıklara yönelik tüketici mahkemelerine taşınabilecek davalarda ise avukat tutarak sürecin lehte ve en hızlı sürede çözüme kavuşturulması kolaylaşır.


İyi Bir Avukatla Tüketici Davalarında Mağduriyet Riski Sıfıra İniyor


Yasa ile tüketicilere ilişkin haklar ne kadar belirli sınırlar çerçevesinde çizilse de uygulamada kanuni hakların bilinmesi ve oluşan mağduriyetin giderilmesi için avukat desteği gereklidir. Tüketici hukuku konusunda deneyimli hukuk büroları ile iletişime geçilerek dava sürecinin prosedüre uygun yürütülmesi ve yaşanan uyuşmazlığın lehte çözümlenme süresinin kısaltılması noktasında destek alabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir